Doktor ve Arabuluculuk Süreci
Doktor ve hasta arasındaki ilişki, bir trafik kazasındaki iki sürücü arasındaki ilişki gibi değildir. Bu ilişki güçlü bir beklenti ile kurulmuş, güven oluşmuş, ancak sonradan hayal kırıklığı ve kızgınlığa dönüşmüş kompleks bir ilişkidir.
Doktor hasta arasındaki uzlaşmazlıklardan ciddi bir kısmı hastanın konu hakkında yeterli bilgi sahibi olmamasından kaynaklanmaktadır. Lexis arabuluculuk olarak tıbbi yasal uyuşmazlıkların ana nedenlerinden birinin, hastaların kendi durumları hakkında yeterli bilgi sahibi olmamaları olduğunu, bu sebeple dava yoluna başvurduklarını , gene aynı nedenle hekimlerine küskün olduklarını ve dava yoluna, sadece tazminat için değil, bu küskünlük ve kendilerine gerçekte ne olduğu hakkında daha fazla bilgi edinmek için başvurduklarını gözlemledik. Maalesef klasik dava yolu iletişim yollarını tıkamakta hasta tarafı bilgi sahibi olamadığı için ısrar etmekte ve sonunda karar üçüncü bir kişi (hakim) tarafından verilmektedir. Böylece hasta tarafın ikna şansı oluşamadığı gibi kararı başkaları verdiği için sonuçta mutlaka kızgın iki taraf oluşmaktadır. Halbuki arabuluculuk sistemi her iki tarafa da iletişim sorunlarını aşmak ve kendini ifade etmek şansını vermektedir. Klasik dava sürecinde olmayan bu ifade etme şansı doktorlar için ciddi bir olanaktır.
Doktor açısından medikal tedavide özen kavramı belirsiz bir alandır ve doktorlar sadece hastaların duygularını, tercihlerini değil, aynı zamanda hastanenin beklentilerini, hastanın sigorta poliçesinin limitleri gibi ayrıntıları da dikkate almak zorundadırlar. Doktor hatası iddialarında nedensellik ve komplikasyon/malpraktis ayrımı karmaşıktır. Bunların iyi izah edilebileceği bir ortamda hasta tarafıyla buluşmak doktor açısından çözüm için ciddi bir adımdır.