
Medgemma: Yapay Zeka Hukuku ve Medikal Etiğin Kesişim Noktasında Bir Analiz
- A. Hanyaloglu

- 4 Ağu
- 2 dakikada okunur
Yapay zeka (YZ) teknolojilerinin tıp alanındaki entegrasyonu, teşhis, tedavi planlaması ve hasta yönetiminde devrim niteliğinde potansiyeller sunmaktadır. "Medgemma" olarak adlandırılan, büyük dil modellerini ve derin öğrenme algoritmalarını kullanarak hekimlere tanısal destek sunan, tedavi protokolleri öneren ve hasta verilerini analiz eden bir yapay zeka platformu da bu dönüşümün içinde yer almaktadır. Ancak Medgemma'nın sunduğu bu ileri yetenekler, mevcut hukuki çerçeveleri ve yerleşik medikal etik ilkelerini derinden sarsan karmaşık sorunları da beraberinde getirmektedir. Bu yazi, Medgemma örneği üzerinden yapay zeka hukuku ve medikal etiğin karşılaştığı temel zorlukları analiz etmektedir.
Yapay Zeka Hukuku: Sorumluluk ve Regülasyon Boşluğu
Medgemma gibi bir sistemin en temel hukuki meydan okuması, "hukuki sorumluluk" noktasında ortaya çıkar. Algoritmanın yanlış bir teşhis önermesi veya hatalı bir tedavi protokolü sunması durumunda ortaya çıkacak zarardan kim sorumlu olacaktır? Bu sorunun cevabı belirsizdir ve karmaşık bir sorumluluk matrisi yaratır:
Hekimin Sorumluluğu: Yapay zekayı bir karar destek sistemi olarak kullanan hekim, nihai kararı veren kişi olduğu için geleneksel tıp hukukuna (malpraktis) göre sorumlu tutulabilir mi? Hekimin, YZ’nin önerisini sorgulama ve reddetme yükümlülüğü ne ölçüdedir?
Yazılım Geliştiricisinin Sorumluluğu: Medgemma'yı geliştiren ve piyasaya süren teknoloji şirketinin, algoritmanın tasarımındaki veya eğitildiği verilerdeki bir kusurdan kaynaklanan "ürün sorumluluğu" var mıdır?
Sağlık Kurumunun Sorumluluğu: Bu teknolojiyi benimseyen ve hekimlerin kullanımına sunan hastanenin, sistemin güvenliğini ve etkinliğini denetleme konusunda bir yükümlülüğü bulunur mu?
Mevcut yasal çerçeveler, bu yeni aktörü (yapay zeka) denkleme dahil etmekte yetersiz kalmaktadır. Ayrıca, Türkiye'deki Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK) ve Avrupa'daki GDPR gibi düzenlemeler, Medgemma'nın işlediği devasa miktardaki hassas sağlık verisinin mahremiyeti ve güvenliği konusunda ciddi endişeler doğurmaktadır. Veri ihlalleri veya verilerin ikincil amaçlarla kullanılması, hem hukuki hem de etik ihlallere yol açma potansiyeli taşır. Bu nedenle, YZ sistemlerini sertifikalandıran, denetleyen ve sorumluluk zincirini netleştiren yeni regülasyonlara acil ihtiyaç duyulmaktadır.
Medikal Etik: Geleneksel İlkelerin Yeniden Yorumlanması
Medgemma, Hipokrat yemininden bu yana tıbbın temelini oluşturan etik ilkeleri de sorgulamamıza neden olmaktadır.
Hasta-Hekim İlişkisi ve İnsani Dokunuş: Tıbbın merkezinde yer alan güvene dayalı hasta-hekim ilişkisi, kararların bir "kara kutu" algoritması tarafından alındığı bir senaryoda nasıl şekillenecektir? Empati, şefkat ve insani dokunuş gibi unsurların yerini algoritmik verimliliğin alması, tıbbın ruhunu zedeleme riski taşır.
Özerklik ve Bilgilendirilmiş Onam: Bir hastanın, tedavisinin temelini oluşturan YZ’nin karar mekanizmasını tam olarak anlamadan "bilgilendirilmiş onam" vermesi mümkün müdür? Algoritmanın şeffaf olmaması, hastanın özerklik ilkesini zayıflatabilir.
Adalet ve Algoritmik Yanlılık (Bias): Medgemma, eğitildiği verilerdeki mevcut sosyoekonomik, ırksal veya cinsiyete dayalı eşitsizlikleri ve yanlılıkları farkında olmadan öğrenebilir ve pekiştirebilir. Bu durum, "algoritmik yanlılık" olarak bilinir ve belirli hasta gruplarının sistematik olarak daha kötü sağlık hizmeti almasına neden olarak adalet ve hakkaniyet ilkelerini ihlal edebilir.
Sonuç
Medgemma gibi gelişmiş medikal yapay zeka sistemleri, tıbbın geleceği için büyük bir umut vaat etmektedir. Ancak bu potansiyelin güvenli ve adil bir şekilde hayata geçirilmesi, teknolojik inovasyonun ötesinde, hukuki ve etik çerçevelerin de eş zamanlı olarak geliştirilmesine bağlıdır. Hukukçular, etik uzmanları, mühendisler ve tıp profesyonellerinin disiplinlerarası bir iş birliği içinde çalışarak sorumluluk mekanizmalarını netleştirmesi, veri güvenliğini sağlaması ve algoritmik şeffaflığı artırması zorunludur. Aksi takdirde, insanlığa hizmet etmesi gereken bir teknoloji, öngörülemeyen zararlara ve etik krizlere yol açabilir. Tıbbın geleceğini şekillendirirken, teknolojik ilerlemeyi temel insani değerler ve etik ilkelerle dengelemek en temel görevimizdir.



Yorumlar